Info

burada aklımı çelen şeyler var; eğitim, bilim, DGS ve mimarlık.

Kaygı veya endişe yaşamın bir parçası ve türümüzün devamı için de elzem fakat modern yaşamın getirdiği stres kaygılı beyin sayısını arttırıyor ve bir çoğumuz için önemsiz olan tehlikeler bazı kişilerin hayatlarını altüst edebiliyor. Bu nedenle kaygı ve beyin arasındaki bilimsel çalışmalar ve yetişme tarzımızın kaygı bozukluğundaki rolünü bilmek önem kazandı. Zira modern toplumlarda her beş kişiden birinde kaygı bozukluğu veya anksiyete bozukluğu, hastalığı olduğu düşünülmekte ve konunun ne kadar vahim olduğu görülmektedir. Bu yazıda endişe veya kaygının ve panik atağın nöroanatomisinden bilimsel araştırmalar ışığında bahsettim. O halde hadi kaygılı beyine başlayalım:

İşten çıkmasına daha kırk dakika vardı ve fena halde yorulmuştu. Her gün ama her gün aynı iş yerine aynı saatte aynı asansör ile çıkmaktan çok bunalmıştı. Paydos için kalan zamanını, her zaman yaptığı gibi sosyal medyada geçirecekti; onun için ve belki de herkes için ofisin son ve ilk saatleri günün en zor anlarıydı.

Sosyal medyadaki tüm arkadaşları ya siyaset ya ekonomi ya da felaket haberleri paylaşmıştı. Başlıklar farklı kelimelerle aynı duyguları anlatıyordu: “Kediyi kurtarmaya Çalışırken Az Daha Canından Oluyordu”, “Ünlü Ekonomistten Dolar Yorumu: Tüm yatırımcılar Türkiye’den kaçıyor. Doların yükselişi durdurulamaz ve yeni yılda alım gücü %50 daha azalacak.”, “Az Kalsın Facia Yaşanıyordu: Hız limitini aşan sürücü anaokulun duvarına çarptı. Çocukların derste olması facianın önüne geçti”, “IŞID’in Yeni İnfaz Görüntüleri”, “İşsizlikte Rekor!” Okumaya devam et

erkan özcan in beyin

Kalimera my darling! Bu sayfada yazılan verimli ders çalışma ve verimli öğrenme hakkında okuyacakların, magazin dergilerindeki boş kalan yeri de şununla dolduralım mantığıyla yazılmış kofti yazılara benzemeyecek, söz veriyorum. Çünkü zaman denilen bombastik şey çok değerli ve seni asıl üzen şeyler zamanını hep hoyratça kullanmış olman, anlarsın ya; hep hırsızlara güvendik! İşte tam da bu nedenle gözünün korkacağı kadar uzun bir yazı bu ama bak, sana bilmediğin şeyler öğreteceğim. Bak dinle; burada anlatacağım verimli ders çalışma hakkında yazılan şeyler bir hayli uzun zira hap şeklinde alacağın ve daha burayı terk etmeden unutmuş olacağın maddeler sıralamıyorum. Verimli ders çalışmanın ile kuralı; “neden verimli ders çalışamıyorsun?” sorusunu bilmektir. Bunu öğrendiğin an, verimli ders çalışmanın ilk adımını atmış olursun.

Verimli ders çalışma ya da verimli öğrenme senin için ne anlama gelir bilmiyorum ama bu yazıda, verimsiz çalışmaya neden olan zihinsel ve biyolojik etkenleri sıraladım. Sonrasında bu etkenleri nasıl ortadan kaldıracağımızı anlattım ve hemen peşinden hafıza nasıl oluşur ve geliştirilir sorusunun yanıtını verdim. Çünkü verimli ders çalışma tekniğini bilmek için önce beyin nasıl öğreniyor bunu bilmelisin yani öğrenmeyi öğrenmelisin. İşin en güzel kısmı ise verimli ders çalışma ve etkin öğrenme hakkında yazdıklarımın bilimsel makale örneği taşımasıdır zira tüm yazılanları bilimsel araştırmalar ışığında irdeledim ve kaynakları da ekledim. Son olarak; Anthony Greene tarafından tavsiye edilen ve öğrenilen bilginin kalıcı olmasını sağlayan bilimsel araştırmaların madde madde ekledim. O halde gel şimdi beynin verimini etkileyen ve etkin öğrenmeyle dirsek teması sıraya giren şeylerden ve verimli ders çalışmadan bahsedelim. Okumaya devam et